DEPRESYON

14.05.2021 DEPRESYON Hayal kırıklığı, başarısızlık, terk edilme, yalnızlık vb. gibi duyguların bizi sararak depresif bir ruh haline soktuğunu mutlaka deneyimlemişizdir. Türk Dil Kurumu ‘Depresyon’ kelimesini dilimize ‘Bunalım’ olarak çeviriyor. Bunalıma girmeyi ise: ‘Ruhsal bakımdan gerginlik veya sıkıntı içine girmek’ olarak tanımlıyor.

Yaşamımızda karşılaştığımız ve bizi geren sorunların birikmesi ya da üst üste yaşanan üzüntüler sonucu içimizi durumla baş edememe duygusu sarar. Baş edememe, yetersizlik ve devamında çaresizlik duygusu hissettirir. Çaresizliğin üzerimizdeki baskısı davranışlarımızı etkiler. Bu davranışlara örnek olarak yataktan çıkamama, çevremizle iletişimi kesme, hiçbir şeyle ilgilenmeme ve ağlamayı verebiliriz. Böyle durumlarda psikologlar yardımıyla ve ilaç yoluyla rahatlamaya çalışanların olduğunu biliyoruz.

Sorunlar ve üzüntüler dışında da hiçbir belirgin nedene bağlı olmaksızın içimizin aniden daraldığını hissedebiliriz. Bu daralma duygusuyla her şeyin olumsuz ve kötü olduğunu ve bununla da baş edemeyeceğimizi düşünürüz. Böyle durumlarda yine içimizin sıkılması, çaresizlik duygusuyla bizi bunalıma doğru sürükleyebilir.

Acaba depresyona dünya dışının bir etkisi olabilir mi?

Bilimsel araştırmalar atmosferdeki manyetik dalgaların hava durumundaki değişimler yoluyla bizi etkilediğini öne sürüyor. Bu da doğrudan düşüncelerimize ve davranışlarımıza yansıyabiliyor. Bu durumun atmosferimizi çevreleyerek bizi koruyan iyonosfer tabakasından yansıyan Schumann rezonansları sonucu olabileceği belirtiliyor. Bu etkileşimi daha net kanıtlayabilmek için Kanada da Laurentian Üniversitesi Davranışsal Nöro Bilim Laboratuvarının 184 kişi üzerinde 3.5 yıl süren araştırma bulguları, beynimizin manyetik dalga alanlarının özellikleri ve gücü ile iyonosferik manyetik dalgalar arasında beklenmeyen benzerlikler olduğunu ortaya koymakta.

Peki, depresyona girdiğimizi fark ettiğimizde ne yapabiliriz?

Günlük yaşamımızda soğuk algınlığı, baş ya da kas ağrısını dindirmek amacıyla bir ilaç almamız kabul edilebilir bir durumdur. Diğer yandan baş edememe, devamında yetersizlik ve çaresizlik duygusunu ilaç gibi fizyolojik yolla gidermek geçici bir rahatlama hissi verebilir. Ancak bu geçici rahatlama bizi bir alışkanlığa sürükleme riskini de beraberinde getirecektir. Aynı zamanda ilacın sürekli alınması sağlığımızla ilgili sorunlara yol açabilecektir.

Çözüm, depresyonu geçici ve doğal bir durum olarak değerlendirerek bir kaygıya kapılmadan kendimizi dinlenmeye almamızdır. Bu süre içinde her ağlama hissi geldiğinde ağlamak bizi çok rahatlatır. Ayrıca durumu bir fırsata çevirerek kendimizle baş başa kalabildiğimiz bu süreçte yapacağımız basit bir uygulama depresyonu hızlı ve kolay atlatmamıza büyük katkıda bulunacaktır.

Yaşamınızı geriye doğru tarayın. Üzerinizde iz bırakan ve kendinizi yetersiz, başarısız ve çaresiz hissettiğiniz olayları hatırladıkça bunları yazarak kaydedin. Şimdi gözlerinizi kapatarak oluşturduğunuz listedeki olayları birer birer ele alın ve bunları bir kamera kaydını izler gibi izleyin. İzlerken kendinizi eleştirmeyin, yargılamayın, sadece beyaz perdede bir film izler gibi izleyin. Her izleme çalışması sonunda içinizde bir rahatlama ve huzur hissedeceksiniz.

YORUMLAR
İlk yorumu sen yap !